Z Dergi Mobil Uygulamasını
ÜCRETSİZ HEMEN İNDİRİN!

Mobil Websitesine Devam Et >>

Halk Kütüphaneleri
Z

Yazı Boyutu: a a a
Okuma Modu

Halk Kütüphaneleri
Z

https://www.zdergisi.istanbul/makale/halk-kutuphaneleri-537

Halk kütüphaneleri, ihtisas ve araştırma kütüphanelerinden farklı olarak kamuya yönelik kültür hizmeti verirler. UNESCO Halk Kütüphanesi Bildirgesi’ne göre halk kütüphanesi, kullanıcılarına her türlü bilgi ve enformasyonu gönüllü sağlayan yerel bir bilgi merkezidir. Halk kütüphanesinin görevleri, okuma alışkanlığını ve eğitimi desteklemek, kişisel gelişim için fırsatlar sağlamak, kültürlererası diyaloğu geliştirmek, bilgi ve bilgisayar okuryazarlığı becerilerini geliştirmek, bireysel ve kendi kendine eğitimi desteklemektir.

Türkiye’de en eski örgütleme yapısına sahip olan kütüphane türü halk kütüphaneleridir. Ülkemizde halk kütüphanesi kavramı Cumhuriyet döneminde kullanılmaya başlanmıştır. Ancak işlevsel olarak halka ücretsiz kütüphane hizmeti verme işi çok daha eskilere dayanır. 1932 yılında ‘Halk Evleri’nin kurulması ile halk kütüphanesi hizmetinin daha etkin olarak verilmeye başlanması sağlanmıştır. 1950’li yıllara kadar şehir kütüphanesi, umumi kütüphane, maarif kütüphanesi ve şehir kitaplığı gibi değişik adlarla kurulan ve Maarif Vekaletine bağlı olan bu tür kütüphaneler 1960 yılında Kütüphaneler Genel Müdürlüğünün kurulması ile “halk kütüphanesi” adını almıştır.

“Hayat boyu öğrenme” kavramı halk kütüphaneleri ile birlikte anılmaktadır. Eğitimin örgün eğitim kurumlarından sonra yaygın eğitim kurumları ile devam ettirilmesini öneren bu kavram öğrenmeyi insan hayatının tamamına yayan ve bilgi ihtiyaçlarını giderebilecekleri ortamları oluşturmayı amaçlayan bir çerçevedir. Bu çerçeve, sosyal ve kültürel faaliyetlerle desteklenmektedir. UNESCO kararlarında halk kütüphanelerinin, “bütün uygulamalı sanatların kültürel anlatımlarına erişim sağlama”, “her düzeyde örgün eğitimi destekleme” gibi rollerinden söz edilmiştir.

Ülkemizde genel bir eğilim olarak halk kütüphaneleri, öğrencilerin ders çalışabilecekleri, ödev yapabilecekleri, sınavlara hazırlanabilecekleri güvenli bir ortam ve etüt merkezi olarak anlaşılmaktadır. Öğrencilerin kitapların olduğu mekanlarda bulunarak, en azından kitaplarla birlikte vakit geçirmesi, kitaplara göz âşinalığı geliştirmesi, ders çalışma aralarında herhangi bir kitaba duyabileceği ilgi.. gibi geliştirici beklentiler olumlu görülmektedir. Buna karşılık, halk kütüphanelerinin ödünç materyal (kitap, dergi vs.) alınan, kültürel faaliyetler yapılan, yaratıcı alan uygulamaları gerçekleştirilen, vatandaşları bilgi ile daha çok buluşturan, eğitime destek olan, boş zamanların olumlu değerlendirilmesini imkan tanıyan kültür ortamları olarak geliştirilmesi hedefl enmektedir.

Günümüzde halk kütüphanelerinin 7/24 hizmet vermesi, yerel yönetimlere devredilmesi gibi açılımlar tartışılmaktadır.

TÜİK’in 2019 verilerine göre Türkiye’de 1182 halk kütüphanesi bulunmaktadır.