Z Dergi Mobil Uygulamasını
ÜCRETSİZ HEMEN İNDİRİN!

Mobil Websitesine Devam Et >>

Bir Valide Sultanın Vakıf Kütüphanesi
Arzu Terzi

Yazı Boyutu: a a a
Okuma Modu

Bir Valide Sultanın Vakıf Kütüphanesi
Arzu Terzi

https://www.zdergisi.istanbul/makale/bir-valide-sultanin-vakif-kutuphanesi-532

Sultan Abdülmecid’in annesi ve II. Mahmud’un eşi Bezmiâlem Valide Sultan Osmanlı tarihinin son dönemine damgasını vuran önemli kadınlardan biridir. 1839’dan 1853’e, yani vefatına kadar Osmanlı Devletinde bir kadının yükselebileceği en yüksek noktada bulunan Bezmiâlem, manevi yönü güçlü ve ilme kıymet veren bir şahsiyettir. Kurduğu vakıflar ve yaptığı hayırlarla halkının da validesi olmuştur.

Başta Vakıf Gureba Hastanesi, Darülmaarif Mektebi, Dolmabahçe Camii, Vakıf Gureba Hastanesi Camii olmak üzere pek çok hayır kurumu yaptırmıştır. Bunlardan biri de Darülmaarif Mektebine kurduğu vakıf kütüphanesidir.

Valide Sultanın kurduğu eğitim kurumlarının en önemlisi Darülmaarif (20 Nisan 1850), İstanbul’da, Sultanahmet semtinde II. Mahmud Türbesinin arkasında yer alır. Valide Mektebi veya Valide Rüşdiyesi olarak inşa edilen mektebin faaliyete geçmeden validenin onayıyla amacı değiştirilmiş, Sultan Abdülmecid’in eğitime yönelik aldığı reform kararlarının uygulandığı bir mektep statüsüne getirilmiştir. Buna göre okulda bürokrasinin ihtiyaç duyduğu bilgili yeni tip memur yetiştirmek programı dahilinde rüştiyelerden daha ileri seviyede bir öğretim ve müfredat uygulanır. Okulun amaçları arasında ileride açılacak Darülfünuna talebe hazırlamak düşüncesi de vardır.

Bezmiâlem burada bir de kütüphane yaptırmış ve hususi kütüphanesindeki kitaplarının pek çoğunu buraya vakfetmiştir.

Bir kişinin kütüphanesindeki kitapların türleri, onun entelektüel hayatı hakkında fikir veren önemli bir delildir. Nitekim Bezmiâlem Valide Sultanın dinî ve ilmî dünyasının yansıması, kurmuş olduğu kütüphanede de karşılığını bulur. Validenin din, tarih, astronomi, astroloji, tıp, dilbilim, lügat ve farklı alanlardaki mecmualardan oluşan hususi kütüphanesi vardır. Kütüphanesinde yer alan eserlerin büyük çoğunluğu elyazmasıdır ve sanat değerleri yüksektir.

Ziver Paşanın kaleme aldığı aşağıdaki dizeler ve düşürdüğü tarihler Bezmiâlem’in kurduğu mektep ve kütüphanenin hedeflerini bize yansıtmaktadır:
Şehinşâh-ı cihânın mâderi etfâl içün bildi
Kütüphâne ile mektep binâsı olduğun elzem
Anınçün yapdırıp hayır duâ celb itdi hâkâna
Bu himmet kıldı ilhakk-ı müslimîn etfâlini mükerrem
Mücevher bu iki târîh-i Ziver beyt-i vâhidde
Sezâ yekdiğere olursa kân-ı nizamda tev’em
Kütüphâne ile bu Mekteb-i Rüşdiyeyi yapdı (H. 1265)
Edüp ihsân-ı vâlâ mâder-i şâhenşah-ı âlem (H. 1265)

Kütüphanede muhtevalarına ve alanlarına göre tasnif edilen kitaplar, yaptırılan özel dolaplara yerleştirilerek muhafaza edilmiştir. Kütüphanenin bir köşesi valide sultana ait dinî yönden çok kıymetli bazı kutsal eşyanın sergilenmesine tahsis edilmiştir. Bunların arasında som sedef çekmecede bulunan “lihye-i saadet” validenin hayatında önemli bir yere sahipti. Zira hayatı boyunca lihye-i saadeti kaldığı mekanlarda bulundurmuştur. Nitekim kütüphanesine lihye-i saadet koyarak onun hayrından kütüphanenin ve burada ilimle uğraşan insanların faydalanmasını istemiş olmalıdır. Kütüphanede yer alan bir diğer kutsal eşya sırma işlemeli Mekke-i Mükerreme’nin “puşide-i saadet”idir. Kütüphanede 7 adet puşide muhafaza edilmiştir. Bu puşideler kıymetli bir dolapta saklanmış olmalıdır ki kütüphanedeki eşya arasında bu dolaba örtülen bir de kılapdan saçaklı, badem yeşili canfes dolap puşidesi mevcuttur. Güvez merinos saçaklı iki kapı perdesi kütüphanenin iki kapılı olduğunu, beş adet beyaz saçaklı pencere perdesi ise kütüphanenin beş penceresi bulunduğunu düşündürmektedir. Tablasıyla birlikte bir küçük bakır mangal kütüphanede bulunan bir diğer eşyadır. Yerde ise iki tane kıymetli uşak kaliçesi serilidir.

Vakfiyelerden birinde okulda uygulanacak esaslara dair bilgi verilirken, kütüphanenin işleyişi ve çalışanları hakkında malumatlar da yer alır. Buna göre kütüphane cuma günleri dışında her gün hizmet verecekti. Kitaplardan yararlanmak isteyen mektep öğrencilerine yardımcı olmak üzere birinci hafız-ı kütüb unvanıyla bir kütüphaneci görevlendirilmişti. Dışarıdan gelecek araştırmacılar da kütüphaneden cuma günleri faydalanacaktı. Bu araştırmacılara hizmet vermek üzere sadece cuma günleri kütüphanede çalışacak ikinci bir hafız-ı kütüb vazifelendirilmişti. Okulun Darülmaarif haline getirilmesinden sonra alınan kararları bildiren ilmühaber kayıtlarından, kütüphanenin halka hizmetinin salı ve cuma olmak üzere iki güne çıkartıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre mektep öğrencilerinin kütüphanede müracaat edecekleri kitapları göstermek üzere salı ve cuma günlerinden başka her gün bir hafız-ı kütübün görevlendirildiği belirtilmekte, salı ve cuma günlerinin ise dışarıdan gelecek araştırmacılara tahsis edildiği kaydedilmektedir.

Kütüphanede hizmet verecek iki kütüphaneciden birincisinin aylık maaşı iki yüz kuruş, ikincisinin ise seksen kuruştu. Kütüphanenin faaliyete geçmesiyle birlikte birinci hafız-ı kütüblüğe Hafız Ebubekir Efendi, ikinci hafız-ı kütüblüğe ise Abdülgani Efendi atanmıştır.

Bezmiâlem Valide Sultanın vakfiyelerinin yer aldığı eserin sonunda Darülmaarif Mektebinde kurulan kütüphaneye vakfedilen toplam 439 cilt kitabın isimleri kayıtlıdır. Valideninikurduğu kütüphaneye vakfettiği kitaplar, çok yönlü ve bilinçli bir sınıflamaya tâbidir. Eserlerin büyük kısmı farklı alanlarda kıymetli elyazmalarıdır. Bu özellik validenin bilinçli bir koleksiyoner olduğunu göstermektedir.

Valide Sultanın vakfettiği kitapların hepsinin ilk ve son sayfaları, kendisine ait özel olarak hakk ettirdiği vakıf kütüphane mührüyle mühürlenmiştir. Mühür, “An vakf-ı Valide sultan devletlû ismetlû Bezmiâlem aliyyeti’ş-şân hazretleri 1256” şeklindedir.

Mührün üzerinde ise kitabın Bezmiâlem tarafından vakfedildiğini ve vakfediliş tarihini belirten “Kad vakafa haze’l-kitâbe’l cemîle ve’l-esere’l-celîle validetü’s-sultani’l-âzâm ve’l-hâkâni’l-mufahhar es-Sultan Abdülmecîd Hân edâmâllâhû eyyame ve ömre devletihi ilâ ahiri’d-devrân â’nî bihâ hazret-i Bezmiâlem Sultan âliyyetü’ş-şân ce’âlallâhû sa’ye’l-vâkıfeti meşkûren ve cezâhâ mevfûren li-seneti sitte ve sittîne ve mi’eteyn ve elf 1266” şeklinde Arapça ibare yer alır. Bu metnin Türkçe anlamı “Bu güzel kitap ve görkemli eser yüce sultan iftihar sahibi hakan Sultan Abdülmecid Han’ın (Allah onun devletinin günlerini ve ömrünü dünya durdukça sürdürsün) annesi yani şanı yüce olan Bezmiâlem Sultan (Allah vakfedenin gayretini kabul etsin, iyiliğini bol kılsın) tarafından 1266 senesinde vakfedildi.” şeklindedir.

Kitaplar, vakfi yede konularına göre ayrılmış başlıklar altında sıralanmıştır. Yandaki tabloda kütüphanede bulunan kitapların alanları ve her bir başlık altında bulunan kitapların toplam sayısı yer almaktadır. Bu sıralamalarda bazen o alan sonunda yer alan birkaç eserde Başağa Abdülgani, Lala Cevher Ağa, Ülkü Kalfa, Zernümâ Kalfa, Hüsnü Bahar Kalfa, Hoca Rüştü Efendi ve Boşnak Hoca gibi isimler ilave edilmiştir. Bunlardan bir kısmı valide sultana bizzat hizmet eden saray çalışanlarıdır. Mesela Abdülgani Efendi, Bezmiâlem Sultanın vefatına kadar validenin baş ağalığı vazifesini yürütmüştür. Lala Cevher Ağa, Bezmiâlem’e hizmet eden ağalar kadrosuna kayıtlıdır. Sarayda validenin hizmetinde çalışan kalfa seviyesindeki kadınların ilmî alanda kıymetli yazma ve basma eserlere sahip olmaları onların ilim dünyaları hakkında fi kir verebilir. Hoca Rüştü Efendi ve Boşnak Hoca ise validenin vefatına kadar her yıl katıldığı huzur derslerinin hocalarıdır. Validenin yakın hizmetindeki bu görevliler vakıf kütüphane oluşturulurken muhtemelen kendi kitaplarıyla bu kütüphaneye destek olmuşlardır.

Kitaplar günümüzde Beyazıt Yazma Eserler Kütüphanesinde bulunmaktadır. Bu kitaplar arasında tezhiplerle süslenmiş bazıları Türkçe mealli çok değerli Kur’an-ı Kerim’ler vardır. Her varağı 29 satırdan oluşan küçük boy Mushaf-ı Şerif’ten bir kıt’anın hem vakfi yede hem de mushafın dış cilt kapağı üzerinde Hz. Ali’nin hattı olduğuna dair kayıt vardır. Bu eser, dinî ve tarihi değeri eşsiz olan bir Kur’an kıt’asıdır. Kelâm-ı Kadîm’den Tilke’r-rüsûl cüzünde her varak beş satırdan oluşmuştur ve Yakut el-Müsta’sımî’nin hattıdır. Şeyh Hamdullah hattıyla Enâm suresi mevcuttur. Bir başka mushaf ise Acem tarzı tezhiplenmiş, büyük boy, her varağı 15 satır üzere tertip edilmiştir. Reyhani hatla yazılmış bu mushafın hattatı İranlı Muhammed el-Mervarîd’dir ve Hicri 843 tarihlidir. Başta Hz. Ali’ye ait mushaf olmak üzere Yakut el-Mu’tasimî, Şeyh Hamdullah gibi hat sanatının en meşhur isimlerinin kaleminden çıkmış Kur’an-ı Kerim’ler ve kıt’alar kütüphanenin şüphesiz en değerli eserleridir.

Valide sultanın kitapları arasında Delâ’il-i Şerîf’ler ayrı bir yer tutar. Kütüphanede 10 adet Delâ’il-i Şerif yer almaktadır. Bunlardan biri Bezmiâlem’in oğlu Sultan Abdülmecid’in baş imamı olan ünlü hattat Mustafa İzzet Efendiye aittir. Valide sultan hayatı boyunca tekkelere yardımlarda bulunmuş, vakıf gelirlerinden bazılarını tekkelere tahsis etmiştir. Kütüphanesinde 66 tane tasavvufa ait kitap yer almaktadır. Bunlar içinde, dünyada az sayıda olan minyatürlü bir Mesnevî nüshası mevcuttur.

Kütüphanede hadis, tefsir, fıkıh, akaid, siyer ve adaba yönelik eserler önemli bir yer tutar. Bu kitapların arasında asırlarca medreselerde ders kitabı olarak okutularak pek çok âlimin yetişmesine vesile olan eserlerin ve onlara yapılan şerhlerin yazma nüshaları da bulunmaktadır. En ünlü Arapça ve Farsça dilbilgisi eserleriyle lügatler de kütüphanede mevcuttur.

Dünya ve Osmanlı tarihine dair 69 eserin yanında tıp, astronomi ve astrolojiye ait eserler de seçkin bir koleksiyon oluşturur. Edebiyat alanında önemli yer tutan 63 divan bu koleksiyonda bir araya getirilmiştir.

Bezmiâlem, sadece kütüphaneye kitap vakfetmekle kalmamış, ilgili vakfiyesinde kütüphanede çalışacak kütüphanecilerin hem çalışma günlerini ve görevlerini hem de vakıf gelirlerinden alacakları maaşlarını belirlemiştir. Burada dikkat çeken en önemli unsur kütüphanenin sadece mektep talebelerine hizmet vermek amacıyla kurulmamış olmasıdır. Haftanın iki günü isteyen ilim erbabı kütüphaneye gelip bu kitaplardan istifade edebilecektir. Burada dış dünyaya da hizmet veren bir kütüphane fikri görülmektedir. Kütüphanede iki kütüphaneci çalıştırılmasını isteyen valide sultan, bir kütüphaneciyi talebelerin kitaplardan yararlanmalarını sağlamak ve derslerine yardımcı olmakla, ikinci kütüphaneciyi ise salı ve cuma günleri dışarıdan gelecek araştırmacılara hizmet etmekle görevlendirmiştir. Bu hususlar kuşkusuz onun kütüphane anlayışını en iyi şekilde ortaya koymaktadır. Vakfiyesinde kayıtlı 439 eser dışında günümüzde Topkapı Sarayı Kütüphanesi, Süleymaniye Kütüphanesi gibi kütüphanelerde validenin vakıf mührünü taşıyan başka kıymetli kitapları da bulunmaktadır.

KITAPLARIN TÜRÜ ADET
Mushaf-ı Şerif 8
Delâ’il-i Şerif 10
Tefsir-i Şerif 25
Hadis-i Şerif 34
Fıkh-ı Şerif 36
Akâ’id-i Diniyye 24
Siyer-i Şerif 19
Tasavvuf 66
Lugat 11
Fenn-i Edep 26
Tarih 69
Tıbb, Nücum ve Havass 21
Nahiv ve’t-Tasrif 16
Divânlar 63
Mecmuaü’lMütenevvia 11
Toplam 439