Z Dergi Mobil Uygulamasını
ÜCRETSİZ HEMEN İNDİRİN!

Mobil Websitesine Devam Et >>

Beyaz Atların Balesi İspanyol Binicilik Okulu
Ali Çiçek

Yazı Boyutu: a a a
Okuma Modu

Beyaz Atların Balesi İspanyol Binicilik Okulu
Ali Çiçek

https://www.zdergisi.istanbul/makale/beyaz-atlarin-balesi-ispanyol-binicilik-okulu-213

Viyana'daki İspanyol Binicilik Okulu (Spanische Hofreitschule), dünyânın en eski ve hâlâ faâliyet hâlindeki tek kraliyet binicilik okuludur. Her yıl yerli yabancı 300 bini aşkın turist, burada düzenlenen atlı gösterileri izleyebilmek için okulu ziyâret etmektedir. Târihî binicilik okulunun İspanya’yla anılmasının sebebi Lipizza aygırlarının Arap-İspanyol-Berberî melezi atlar olup soylarının Endülüs İspanya’sına dayanmasıdır. İber yarımadasının yönetiminin 1516 yılından îtibâren Habsburg hânedânına geçmesiyle birlikte, atlar buradan ilk defa deniz yoluyla Adriyatik’in kuzeyine getirilmiş, sonra da imparatorluğun merkezi olan Viyana’ya taşınmıştır.

1572 yılında kurulduğu bilinen okul o zamanlar ahşap bir yapıydı. Okulun imparatorluk sarayının (Hofburg) ek yapısı olan barok stilinde inşa edilmiş bugünkü binâsı ise imparatoriçe Maria Theresia’nın babası VI. Karl tarafından 1729-1735 yılları arasında mîmar Joseph Emanuel Fischer von Erlach’a yaptırılmıştır. Bu sebeple imparator locasında büyük bir VI. Karl portresi bulunmaktadır. Binicilerin salona girdiklerinde şapkalarıyla bu portreyi selamlamaları bir âdete dönüşmüştür. İç mekân 46 sütunla çevrelenmiş kum pistli bir gösteri alanından oluşmaktadır; mekân özenli alçı bezekler, avizeler ve panolu bir tavanla süslenmiştir.

İmparatoriçe Maria Theresia, Kutsal Roma Cermen imparatorluğu tahtında bulunduğu 40 yıl boyunca (1740-1780) okul binâsında sık sık maskeli balolar ve özel merâsimler tertip etmiştir. Gösterişli barok binâdaki özel dâvetlerin Avrupalı diplomatları etkilediği bilindiği için Habsburg hânedânı atların bakımına ve binicilerin eğitimine oldukça oldukça özenli davranmıştır. Özellikle 18 Eylül 1814-9 Haziran 1815 arasında yapılan Viyana Kongresi’nin görüşmeleri sürerken, Avrupa’nın bütün ileri gelen siyâsetçi ve soyluları gösterileri izlemeleri için okulda ağırlanmışlardır. Habsburg hânedânının taç giyme törenlerinde Lipizza aygırlarının kullanılması önemli bir gelenekti. Bu törenlerden en meşhûru 8 Haziran 1867’de Budapeşte’de gerçekleştirilmiştir. Avusturya imparatoru Franz Joseph, aynı zamanda Macaristan kralı da olduğunu ilân eden tâcı bir Lipizza atının üstündeyken giymiştir. Lipizza aygırı (Lipizzaner-Hengste) isimlendirmesi, bugün İtalya-Slovenya sınırındaki Slovenya harasından, yâni Lipizza bölgesinden kaynaklanmaktadır. Bu hara, Hırvatistan’ın Slovenya sınırındaki Karlovac şehrine adını veren arşidük II. Karl tarafından 1580 yılında kuruldu. Avusturya-Macaristan imparatorluğu yıkılmadan önce atlar Lipizza’da yetiştirilmekteydi. I. Dünya Savaşı’ndan bu yana ise Lipizzalar Avusturya’nın güneyinde Piber bölgesindeki ulusal harada yetiştirilmektedir.

BEYAZ ATLARIN BALESİ

İspanyol Okulu’ndaki at ve binicilerin hareketleri, koreografisi özenle hazırlanmış bir baleyi andırmaktadır. Aslında bu zor hareketlerin çoğu Rönesans döneminde özel manevralar yapabilen çevik atlara ihtiyaç duyan süvârilerce geliştirilen egzersizlerden türetilmiştir. İspanyol Binicilik Okulu’nda gösteriler için 72 at eğitilmekte, eğitim programı atlar 4 yaşındayken başlamakta ve 6 yıl sürmektedir. Binicilerin eğitim süresi ise en az 5 yıldır. Eğitimin ilk bir ayında aygırlar binici olmadan eğitilmekte, daha sonra dizginleme, uygun adım, tırıs yürüme ve dört nala koşma eğitimleri verilmektedir. Birinci eğitim yılından sonra atların tecrübeli biniciler nezâretinde, gösteriler için terbiye edilmesi aşamasına başlanır. Bu süreçte atlara; arka ayakları üzerinde durma, uygun pozisyon alma, yanlamasına hareket ve kendi etrâfında dönme gibi hareketler öğretilir. İkinci eğitim yılından sonra aygırlar artık geleneksel gösteriler için hazır hâle gelmiştir. Buna ek olarak uzun mesâfeli adımlardan oluşan tırıs yürümeyi (pasaj) ve yanlamasına tırıs yürümeyi (peyafe) de öğrenirler. Daha sonra her bir aygırın binicilik okulu için uygun olup olmadığına dâir genel bir değerlendirme yapılır. Bütün aşamaları geçmeyi başaran her ata arka ayakları üzerinde, arka dizleri neredeyse yere değecekmiş gibi dengede sâbit durma (levade), arka ve ön ayakları kendine doğru çekerek sıçrama (croupade) ve ön ayakları karna doğru çekip arka ayakları geriye doğru çifte atarak sıçrama (kapriole) gibi ileri düzeyde önemli figürler öğretilir. İspanyol Binicilik Okulu’nun özel binicileri, beyaz deri eldivenler ve sırma örgüleri olan siyah şapkalar takar. Ceketleri kahverengi, çift sıra metal düğmeli kruvazedir ve bele oturur. Üniformalarının bir parçası olan çizmeler, diz üstüne kadar çıkar. Nakışlı kumaştan zarif eyerler modern versiyonlardan farklı olup binicilerin kıyâfetlerini tamamlar. Bu çerçevede bilinmesi gereken bir diğer mîmârî yapı, Stallburg’dur. Viyana’nın en önemli binâlarından olan ve hâlen atların ahırı olarak kullanılan Stallburg, görenlerin beğenisini kazanmaktadır. Binâ esâsında II. Maximillian için inşa edilen bir saraydır. Binânın yapımı sürerken imparator Ferdinand ölünce (1564) II. Maximillian tahta çıkmış ve yeni evi Hofburg’daki sarayına taşınmıştır. Bunlar yaşanırken binicilik okuluna da bir mekân aranmaktadır. II. Maximillian için yapılan saray okula tahsis edilerek at tavlası olarak kullanılmaya başlanmıştır.Bugün İspanyol Binicilik Okulu’nda düzenlenen 80 dakîkalık gösteriler büyük alkış alıyor. Ancak yoğunluk nedeniyle gösteriye yer bulmak kolay değil. Okuldaki eğitimler ve sabah idmanları da biletli olarak izlenebiliyor. Viyana’ya yolu düşenler, bu benzersiz geleneksel gösteriyi görmeli.