Z Dergi Mobil Uygulamasını
ÜCRETSİZ HEMEN İNDİRİN!

Mobil Websitesine Devam Et >>

Tarihin En Eski Müzik Aletleri: Çalparalar - HPM Koleksiyonu
Halûk Perk

Yazı Boyutu: a a a
Okuma Modu

Tarihin En Eski Müzik Aletleri: Çalparalar - HPM Koleksiyonu
Halûk Perk

https://www.zdergisi.istanbul/makale/tarihin-en-eski-muzik-aletleri-calparalar-hpm-koleksiyonu-327

Çalparalar, birbirinin aynısı olan iki parçadan oluşurlar. Fonksiyon bakımından günümüz zilleri ile aynı özellikleri taşırlar. Birbirlerine vurularak değişik sesler çıkarması için tasarlanmışlardır. Birbirlerine vurulan yüzeylerin eğimlerinin, iç boşluklarının, alanlarının farklı şekilde imal edilmesi çok çeşitli sesler çıkarmalarını temin etmek içindir.

Çalpara grubundaki her çift müzik aletinin birbirinden farklı üretilmiş olması ve her çiftin farklı sesler çıkarması, konser verir gibi bir arada kullanıldıklarını düşündürmekte, dinî ritüel için kullanılmış olma ihtimalini akla getirmektedir.

Çalparalar tipolojik olarak iki gruba ayrılmaktadırlar. Birinci grup çalparaların tutma yerleri vardır, diğer grupta ise günümüz örneklerinde olduğu gibi tutma yerleri yerine ip delikleri vardır.

 

BİRİNCİ GRUP ÇALPARALAR

İlk grup çalparalar Merzifon Hacıgümüşköy’de bulunmuştur ve Tunç Çağı’na tarihlenmektedir. Konservasyon öncesinde yaptığımız incelemelerde patinaların aynı olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, grubu müzemize kazandıranlar grupta yer alan eserlerin bir arada bulunduğunu ve birlikte geldiğini beyan etmişlerdir. Beyanlar, eserlerin bulunduğu yerin bilimsel verileriyle uyumludur.

Bu grupta yer alan çalparalar bronzdan döküm, dövme ve kazıma tekniği ile yapılmışlardır. Her biri daire biçimli yassı gövde ve yukarı doğru daralan konik sap kısmından oluşur. Sap kısmının içi oyuktur. Gövde ise hafifçe dışbükeydir. Tutamaklarının baş kısımlarında bulunan delikler ise keten gibi organik ipin geçmesi için yapılmış olmalıdır.

Müzikologların, burada yer verilen müzik aletlerinin çıkardıkları sesler üzerine yapacağı çalışmaların, dönemin müziğinin anlaşılmasına önemli katkı sağlayacağı muhakkaktır.

 
 
 
 
 

İKİNCİ GRUP ÇALPARALAR

Bu grupta yer alan çalparalar Helenistik dönem ve Roma dönemi örnekleriyle benzerlik göstermektedir. Hepsi ayrı zamanlarda ve farklı kişilerden satın alma yolu ile temin edilmiş olduğundan ve bağlamı bilinmediğinden kesin bir tarihleme yapma imkanı bulunmamaktadır. Bu grup çalparaların ortalarında iplerin geçirildiği delikler görülür. MÖ 7. yüzyıldan itibaren görülen çalparaların çapı 180 mm’den büyük değildi. Helen çalparalarının metal levhalarının arka yüzünde parmakların ya da ellerin geçirilmesine yarayan genellikle deriden bir parça bulunmaktadır. Klasik döneme ait çalpara çalan bir heykelden, çalparaların söz konusu dönemde ebatlarının küçüldüğü ve el çapında yapıldığı öğrenilmektedir.

 
 
 
 
 
 

ÇINGIRAKLAR

Bu grupta yer alan çıngıraklar en erken örneklerdir. İçlerinde ses çıkarması için yuvarlatılmış taş gibi cisimler yer alır. Sesin dışarı daha iyi çıkması için delikli olarak üretilmişlerdir. Sallanarak ses çıkarması sağlanır. Boyutların küçük oluşundan anlaşıldığı kadarıyla çocukların sakinleştirilmesi veya oynamaları için üretilmiş olmalıdırlar. Tunç Çağı’na tarihlenenler dışında bronzdan üretilmiş olanlar Urartu dönemine aittir. Bir örnek (HPM11380) Ana Tanrıça betimi şeklinde üretilmiş olup aynı zamanda koruyucu olma amacı taşımaktadır.

 
 

KAYNAKÇA

Önder Bilgi. Anadolu’da Dökümün Beşiği. İstanbul, 2004.
Önder Bilgi. “Halûk Perk Müzesi Koleksiyonundaki Anadolu İlk Tunç Çağ Toplu Buluntusu,” Halûk Perk Müzesi Gümüşhacıköy Koleksiyonu, İstanbul, 2014.
Halûk Perk. “Halûk Perk Müzesi Koleksiyonundaki Anadolu İlk Tunç Çağ Toplu Buluntusu,” İstanbul, 2014.
Devrim Sönmez. “Antik Dönemde Anadolu’da Müzik ve Müzik Aletleri,” Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi, 2008.