Z Dergi Mobil Uygulamasını
ÜCRETSİZ HEMEN İNDİRİN!

Mobil Websitesine Devam Et >>

Süleymaniye Kütüphanesi
Nevzat Kaya

Yazı Boyutu: a a a
Okuma Modu

Süleymaniye Kütüphanesi
Nevzat Kaya

https://www.zdergisi.istanbul/makale/suleymaniye-kutuphanesi-580

Süleymaniye Külliyesinin birinci ve ikinci medreselerinin kitaplık haline getirilmesiyle meydana gelen, değerli yazma ve basma eser koleksiyonlarının bulunduğu Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi, İstanbul’un çeşitli semtlerinde mevcut kütüphanelerdeki kitapların bir araya toplanmasıyla oluşmuştur. Büyük çoğunluğu İstanbul’da bulunan, Anadolu’nun çeşitli vilayetlerinde kurulan ve hemen hemen tamamı vakıf olan kütüphaneler, çeşitli sebeplerle kendi binalarını ve içindeki kitapları koruyamaz veya hizmet veremez hale gelince Evkaf Nezâreti kıymetli eserleri bir binada toplamaya karar vermiştir. Bazı kitaplar, 1. Dünya Savaşı sebebiyle 1914 yılında Sultanselim’de Medresetü’l-mütehassısine nakledilmiştir. Eski sadrazamlardan Âlî Paşanın Mercan’da yanan konağının arsası üzerine bir kütüphane yapılması düşünülmüşse de mali sıkıntılar buna elvermemiştir.

Nihayet kitapların Süleymaniye medreselerinde toplanmasına karar verilmiş, Medresetü’l-mütehassısine götürülen kitaplar Süleymaniye Camii içindeki kitaplarla birlikte külliyenin ikinci medresesine konulmuştur. Böylece 1918 yılında Süleymaniye Umûmî Kütüphanesi ortaya çıkmıştır. Kütüphaneye Süleymaniye adının verilmesinde, içerisinde bulunduğu külliyenin yanısıra camiden gelen ve kütüphanenin çekirdeğini oluşturan Süleymaniye koleksiyonunun da payı vardır.

Süleymaniye Külliyesinin tesisi sırasında burada kütüphane binası yoktu. Vakfi yede, “Medâris-i mezbûreye kütüb tedârik olundukta hâfız-ı kütüb ve kâtib-i kütüb vüzerâ-i izâm-i zevi’l-ihtirâm ma‘rifetiyle ta‘yin ve vazifeleri tebyin oluna” denilmektedir (Süleymaniye Vakfi yesi, s. 42). Külliye 1557’de hizmete açıldıktan birkaç yıl sonra saray kütüphanesinden bazı kitapların buraya gönderilmeye başlandığı, böylece kütüphanenin temellerinin atıldığı belirtilmektedir.

Zamanla caminin içinde biriken kitaplar, I. Mahmud devrinde Sadrazam Köse Mustafa Bâhir Paşa zamanında 1165’te (1751-52) cami içerisinde sağ taraf revak altı demir parmaklıklarla çevrilerek oluşturulan yere konulmuştu. Devr-i Hamîdî fi hristleri adıyla bilinen seriden olan Defter-i Kütübhâne-i Süleymâniyye adlı eserde (İstanbul 1310) kütüphanenin tesis tarihi 1280 (1863-64) diye kayıtlı ise de aynı fi hristin sonunda yer alan, “… hulâsa defterinde muharrer olduğu veçhile bin iki yüz seksen tarihinde yazılıp kütüphanede bulunan deftere tatbiken …” ifadesinden bunun kitapların deftere kayıt tarihi olduğu anlaşılmaktadır.

Bugünkü Süleymaniye Kütüphanesi 1918’de kurulurken cami içerisindeki kütüphane yanında Medresetü’l-mütehassısine nakledilen Âşir Efendi, Beşir Ağa, Çelebi Abdullah Efendi, Çorlulu Ali Paşa, Damad İbrâhim Paşa, Esad Efendi, Hâfız Ahmed Paşa, Kılıç Ali Paşa, Lâleli, Mesih Paşa, Molla Çelebi kütüphaneleri bir araya getirilmiştir. Kütüphanenin ilk müdürü Kırım muhacirlerinden Mûsâ Akyiğitzâde, ikinci müdür Cevdet Beydir. Vakıfl ar tarafından yönetilen kütüphaneler, 1924 yılında Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile Maarif Vekâletine bağlanınca cami, tekke ve medreselerde bulunan kitaplıklardan bazıları Süleymaniye Umumi Kütüphanesine, diğerleri kendi bölgelerine yakın Eyüp’te Hüsrev Paşa, Çarşamba’da Murad Molla, Lâleli’de Ragıb Paşa, Üsküdar’da Hacı Selim Ağa kütüphanelerine nakledilmiştir. Küçük ölçülerde yapılmış, bazılarının memur odaları dahi olmayan bu kuruluşlar yeni gelen kitaplar sebebiyle işlev göremez, kitapların bakımını yapamaz hale gelince bunlar da Süleymaniye Külliyesi ikinci medresesine getirilmiştir.

Birinci medrese önce, Hamdullah Subhi’nin (Tanrıöver) maarif vekilliği zamanında Halil Ethem Beyin başkanlığında kurulan heyet tarafından Ankara Etnografya Müzesi için biriktirilip hazırlanan müzelik eşyaya ayrılmışken müze binasının yapımı tamamlanıp koleksiyon 1927’de Ankara’ya gönderilince burası Süleymaniye Kütüphanesi Müdürlüğü idaresine verilmiştir. Birinci medresenin güneye doğru uzantısında yer alan sıbyan mektebi de 1957’de çocuk kütüphanesi olarak hizmete açılmış, ancak çevrenin iş yerlerine dönüşmesi üzerine 1980’de kapatılmıştır. Kütüphane oluştuktan sonra meslek içi eğitim kurslarının ilki 15 Eylül 1341 (15 Eylül 1925) tarihinde açılmış, kursta İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi müdürü Ethem Fehmi (Karatay) ve müfettiş Ahmed Tevfi k Bey ders vermiştir.

Zamanımızda Süleymaniye Kütüphanesi, Türk-İslam kültürünün ana kaynaklarından olan yazma ve eski harfl i basma eserleri bünyesinde barındıran, yerli ve yabancı araştırmacılara uluslararası düzeyde hizmet veren bir kuruluş durumundadır. İçerisinde hayırsever kişilerin ve Fatih, Hamidiye, Sultan Ahmed, I. Mahmud tarafından kurulan Ayasofya ve Lâleli gibi padişah kütüphanelerinin de bulunduğu 152 koleksiyon mevcuttur. Kütüphanede cilt, tezhip, minyatür, hat ve ebru gibi geleneksel sanatların en güzel örneklerini görmek mümkündür. Bu eserler içerisinde tarihi çok eski, müellif hattı, dünyada tek nüsha veya sultanlara ithaf edilmiş çok değerli yazmalar bulunmaktadır. Süleymaniye Kütüphanesinin farklı koleksiyonlarda 73.486 yazma ve 49.494 matbu olmak üzere toplam 122.980 adet eser bulunmaktadır. Ayrıca alfabe değişiminden sonra basılan kitaplar, yabancı dillerde kitaplar, levha, defter, dosya ve fotokopi bölümleri de mevcuttur.